Karikatür Resimleri Bloguna Hoşgeldiniz.

Dikkat ettim de, birçok karikatür paylaşım sitelerinde sadece resimleri paylaşıyorlar. Ne bir yorum ne bir konu ekliyorlar resim ile ilgili..

İşte ben bunu aşmak için Karikatür Resimleri başlıklı bir Blog kurdum. Amacım karikatür resimlerindeki anlatılmak istenen duyguyu, heyecanı ve zevki kendimden ve hayatımızdaki olağan durumlardan yola çıkarak bir hikaye havası oluşturmak.

En azından ben böyle olmasını istiyorum.

Ekleyeceğim yazılara yorumlarınızla destek olabilir ve konu hakkındaki hemfikir oluşumuzu paylaşabilirsiniz.

Yasal Uyarı: Bu Blogun Bütün Hakları Saklıdır. Ama Yavru Kurt Derseniz Çıkabilir Belki :)

Okulun Birinci Günü ve Sınav Günü

Sınav Sınav ve Sınav...

Ah şu lise günlerim; Liseye başladığımın ilk günü dün gibi aklımda...

Yusuf yusuf ederek evden çıktığım ve hiç alışık olmadığım bir okul üniformasını giydiğim o muhteşem gün.!

Anne baskısı yüzünden, Eylül'ün ortasında (O zamanlar çok sıcaktı) Ceketi giyer, Kravatı da boğazımı sıkıp kangren edene kadar çektiğim o harika gün.!

Çoğu kişinin boş boş birbirlerinin yüzüne baktığı ve diğer büyük sınıfların sizin tipinizi inceleyip yorum yaptığı o ilk günden bahsediyorum:

Okul kapısından girer ve büyük sınıfların ilgi odağı olduğunuz o an çok önemlidir. Tabiki sonu felaketle de sonlanabilir:

Usta Birlik: Eneee, şunun tipe bak lan tam moron hee..
Topluluk: Ahauhahuah.
Çömez: (sessizce) Seneye A.... Koyacam senin .!

Neyse geçelim şu ilk gün sendromunu da sınav günlerine gelelim. Genel de sınav gününe kadar ki zaman şöyle gelişir, Tabi inek değilseniz. Hocamız (Hoca Cami'de) sınav gününü önceden belirler ve öğrencilere vaziyeti bildirir. Şu tarihte şu üniteye kadar sorumlusunuz...

Sınıftaki ikili üçlü dörtlü, Allah ne verdiyse artık :) Arkadaş grubu aralarında galeyana gelir.

Biri: Ohoo, oğlum sınav 3 hafta sonra Lan. Ehe ehe :)
Diğeri: Valla ya, ozamana kadar 100 kere okurum ben o üniteyi..
Öbürü: He lan çok gereksiz :)
Kimliği Belirsiz Diğer Eleman: S.ktir et ya sınavı daha çok var. Hadi gelin Counter oynayalım biz şu Cafede :)

3 Hafta geçer ve Sınav günü gelir...

Biri: A.... Koyim dün gece Fener'in şampiyonlar ligi maçı vardı ya hiç çalışamadım.
Diğeri: Valla ya, izlediğime de değmedi ki. Yenildik mal gibi.!
Öbürü: Oğlum ben masaya oturdum hem derse çalışdım hemde maça baktım. Ama şimdi hiç bir B.k gelmiyor aklıma..
Kimliği Belirsiz Diğer Eleman: Oğlum hiçbirimiz çalışmamışız. O halde sınava giripte boş yere vakit harcayacağımıza, gidip bizim Cafe'de Counter Kasalım yahu :)

Bu Kimliği belirsiz diğer eleman, genelde hep Şeytani tuzaklar ile diğer grup üyelerini kandırıp okuldan kaçmaya teşvik eder :)

İşte böyle bir Hatırayı yaşamadım diyen, 18-22 yaş arası gençler varsa bilin ki onlar kesin İnek'tir. Çünkü bunu okuyan çoğu Lise Gazisi, yüzünde kafasına rank etmiş bir hatırası canlanıcak ve aptal bir gülümseme ifadesi belirecektir :)

Stresli Bir Günde Huzur Ararken...

Hani bazen insanın öyle canı sıkılır ki, çeşitli Atraksiyonlar yaşamak ister. Mesela Buzdolabını açar ve Buzluğa Kafasını sokup hergününden farklı olarak birşeyler denemek ister.

Yada ne bileyim, şöyle güzel bir Cafe'de kahve içip kafa dağıtmak ister..

Hatta kahveni yudumlarken yanında en sevdiğin Dergi'nin yeni sayısını alıp büyük bir huzurla okumak ister...

Gerçekten de çok güzel olurdu şimdi bunu yapmak, Fakat ne mümkün bu ?

Tam siz kahvenizi FonDip yaparken, size kendisini çok yakın hisseden ama gevezeliği yüzünden çekilmez bir arkadaşınız çıkagelir yanınıza..

Sizi gördüğüne çok çok sevinir ve hızlı bir hamle ile masanızdaki sandalyeyi kapıp yanınıza ilişiverir.

Onu kırmamak için mecburen sessiz kalır ve Ruhsuz bir şekilde suratına bakarsınız. Öyle ki, sizin bu (S.ktir git başımdan) tavrı bakışlarınızı hiç tınlamaz ve heyecanlı bir şekilde size binbir türlü hatırasını anlatır.

Örneğin siz bir Erkeksiniz ve Geveze arkadaşınız bir Bayan. (Biraz Topluca bir bayan)

- Mehmet hani evden çıkmıcaktın bugün yaaaaaa.!!!
+ Sorma canım ya, işim çıktı da oyüzden..
- Ee ozaman niye burdasın ki ?
+ İşim demin bitti, bende biraz tek başıma kafamı dinlemek istedim.
- Hımm (Birkaç saniye düşündükten sonra), Ee beraber takılalım ozaman bugün ?
+ Aslında ben.. (Kem Küm)
- Hiç anlamam bugün beraberiz ona göre :)
+ Ya canım sana açık olucam, Bugün kendimi çok kötü hissediyorum. İş falan bahane, ben keyif yapmak için geldim buraya..
- Vay düzenbaz :) Ozaman birşeyler ısmarla bana karnım çok aç, yoksa affetmem :)
+ Sen doyacağına inanıyormusun ?
- Ne dedin ?
+ Dedim ki, menüye bak ne istiyorsan alıyım sana..
- Ayyy canım süpersin yaaaa...
+ Öylemiyim :)
- Öylesin öylesin. Neyse şimdi buranın Hamburgeri süper oluyor, yanına da 2 porsiyon Patates Kızartması ve Büyük Boy kola.. Tatlıyı sonra düşünürüm.
+ Oldu başka ? (Şaşkın bir bakışla)
- Ya aslında bunların yanına birde Sosisli iyi giderdi ama senden utanıyorum :(
+ Utanma canım ne var bunda..
- (Aptal bir gülümseme ile bakar) Tamam ozaman bir tane de Sosisli istiyorum.
+ Maşallah.!
- Ne Oldu ?
+ Ya Birşey sorcam, Anne Baba Akrabamı senin ?
- Yoo hayır, Ne demek şimdi bu ?
+ Diyorum ki, Bunları yemek için Ya Embesil olmak gerekiyor Ya da Öküz olmak..
- Mehmet bak şakanın tadını kaçırıyorsun.!
+ Ne şakası Lan ? Yok hamburger yok Patates Kızrt. Yok bilmem ne.. Azıma S.çsaydın bari ?
- Pisliksin sen ya :(
+ Sende Domuzsun.! Her B.ku yiyorsun yahu, Bir kafa dinleyelim dedik. Şu başımıza gelenlere bak..

Artık Mehmet için iş çığırından çıkmıştır. Bütün sinirini kıza boşaltmaktadır.

- Yeter artık Mehmet, Yeterince hakaret ettin. Ben gidiyorum.
+ Anlamadığım şey şu; Bu kadar yemek yiyorsun da Evde nasıl S.çıyorsun be Mübarek kadın.! Yeminle Klozet taşıyordur.

Kız çoktan olay yerini terketmiştir.!

+ İnsan Hayvanı ya, Siparişlerini sayarken bile midem bulandı valla.!

Böyle hadiseler kimi zaman başımıza gelmiyor mu ? Gelmez olur mu :) Benim böyle bir hatıram var malasef. Gerçekten çok bunaltıcı bir durum..

Herkese Bol Stressiz Günler Dilerim..

Eski Sevgili Merakı

Bilirsiniz, çoğu Erkek sevgilisinin Geçmişte neler yaşadığını epey bir merak eder. Özellikle Eski Sevgilisi oldu mu veya ne kadar ileri gittikleri konusunda Kızın ağzından laf almaya çalışırlar.

Tabiki bunu ilk günler de yapmazlar. İlişkide birkaç kademe ilerledikten sonra, Erkeğin o Ahiret soruları başlar..

Direkt yüzüne söylemezler kızın tabi, önce bir bahane bulur ve bu bahaneden yola çıkarak asıl amacına ulaşmayı planlar...

Örneğin, Erkek kendi Eski Sevgilisi hakkında bir konu açar ve bu konuyu Kızın üzerine doğru bir silah gibi sıkmaya başlar. Öyle bir duruma getirir ki konuyu, Kızın Geçmişi hakkındaki bilgileri anlatma zorunluğu hissettirir.

Ama asıl sorun şu; Öğrenince eline ne geçicek ?

Yani Sevdiğin Kız senden önce ne yaşadıysa yaşadı. Belki hatalar yaptı, belki de birkaç Elin parmağını geçecek sayıda Sevgili Koleksiyonu..

Mühim olan şuan senin yanında olması değil mi ?

İşte bu tip Geçmiş merakı (Takıntı diyelim biz buna) yüzünden, çok yanlış durumlara düşebilirsin. En önemlisi, sevdiğin kızı bu paranoyan yüzünden kaybedebilirsin. Peki ozaman ne halt yiyeceksin ?

Pişmanlık, Pişmanlık ve Pişmanlık duyacaksın..

Malasef İnsanoğlu Elindekinin Kıymetini ancak Kaybedince Farkediyor. Sizde bunlardan olmayın..

Mahalle Maçlaro ve Top Kesen Sapık Amca

Valla yazının başlığına ne yazsam diye düşünüp durdum. En sonunda "Sapık Amca" tabirini uygun buldum :)

Hemen konuya Derinlemesine dalalım istiyorum:

Sanırım her gencin veya yetişkin insanın diyelim, çocukluk anılarında kesinlikle "Mahalle Maçları" adı altında ilginç futbol maçları anıları vardır.

Mahalle Maçı dediysem sakın abartmayın olayı, 1 veya 2 sokak yandaki apartmanlar arasında yapılan maçlardır bunlar...

Çocuk aklı olduğu için sen o 1-2 sokak farkı Mahalle Maçı diye benimsiyordun. Ya da öyle olsun istediğinden kaynaklandığı için o farkı Sineye çekiyordun :)

Neyse, bu iki takım arasında belirli bir gün ve saat ayarlanır. Daha sonra o güne kadar çevre Sokaklardan yetenekli topçular aranırdı :)

Maç günü gelir ve iki takım oyuncuları da saha içinde yerlerini alır. Sahada o bildiğiniz halı sahalardan değil, Normal Beton zeminde ve kenarlarda Kaldırım taşları olan sahalardan :)

İşte maç başlar ve kıyasıya bir mücadeleye girişilir. Tam maçın heyecanlı yerinde, iri kıyım bir arkadaş topa fazla yüklenir ve top doğruca Yazının Başrol oyuncusu Sapık Amca'nın bahçesine kaçar..

Çocuklar Amca'nın marifetlerini bildikleri için aralarında tartışma başlatırlar:

X Mahalle: Oğlum topu sizin Ayı Cemil attı, o alcak.!
Y Mahalle (Ayı Cemil): Banane Lan, ben girmem o bahçeye..
X Mahalle: Ozaman Hükmen biz kazandık oyunu ?
Y Mahalle: Lan gerizekalılar ne alakası var .!
X Mahalle: Topu sizin takımın oyuncusu attı, Almadığınız için biz kazandık (Mantığa bak Yahu)
Y Mahalle: İçine S.çim ya, sizin gibi bebeklerle oynayanda hata zaten.!
X Mahalle: Doğru konuş Lan, Erkeksen git topu al ozaman ?
Y Mahalle: Alırım lan ne var bu kadar korkacak.!

Derken hakkında türlü türlü efsaneler yaratılan ve evinin Buzdolabında yavru kedi cesetleri bulunduğuna inanılan Sapık Amca belirir. Amca topu sol eline alır, çünkü diğer elinde kocaman bir ekmek bıçağı vardır :)

Tabi bunu gören Çocuklar hemen çalıların ve çöp konteynırlarının arkasına saklanır. O Sırada:

Sapık Amca: Kim Attı bu topu bahçeye ? (Sakin bir ses tonuyla)
X - Y Mahalle: (Ses Yok, Çünkü herkes Yusuf Yusuf atıyor)
Sapık Amca: Çıkın meydana birşey yapmıcam.!
X - Y Mahalle: (Kimse korkudan bir adım bile atamaz, öylece yerlerinden izlerler durumu)

Bu duruma sinirlenen Amcamız Bombayı patlatır :)

Sapık Amca: Ulan G.tünüze sokarım bu Topu .!
(Birkaç saniye sonra topu lime lime eder)
Sapık Amca: Alın şimdi oynayın bakalım.!

İşte bu gibi amcalar her Yetişkin Erkeğin çocukluğunu yemiştir. Adeta Bahçeye top atmak Fobi haline gelmiştir :)

Kız Tavlama Teknikleri

Hani kimi zaman kızların ilgisini çekmek için yaptığımız türlü şaklabanlıklar vardır ya ?

İşte bu seferki hikayemde de bundan bahsetmek istiyorum...

Örneğin; Evden çıkarken jilet gibi ütülenmiş havalı gömleğinizi giyer, altına da yüksek miktarda para bayıldığınız ve sırf Marka diye Kot Pantolonunuzu giyersiniz..

Gene aynı yüksek ücretle aldığınız ve çok havalı kokan parfümünüzü de üstünüzden bir kaç dairesel el hareketiyle sıkıverirsiniz.

Daha sonra ise Banyoya gider saçlarınıza tıka basa Jöle sürer ve kendinizce bir imaj yarattığınızı sanırsınız.

Türlü türlü takılar takıp (Yüzük, Gümüş Kolye, Gümüş Bileklik ve Tercihe göre Küpe) evden çıkıverirsiniz..

Kalabalık ortamlarda gezip sokaklar da kız tavlama avına çıkarsınız. Tam gözünüze bir güzel bayan kestirirsiniz. Fakat oda ne !

Bayan hiç sizle oralı değil, hatta tınlamıyor bile :)

Bu durum yaptığınız bakım ve harcadığınız paralar yüzünden hüsrana uğratır. Kendinizi adeta ezilmiş, hor görülmüş ve aşağılanmış bile hissedersiniz. Tabi bu size artı bir Hırs verir.

Hemen gider en samimi arkadaşınızın o Cinsini bile bilmediğiniz ama kızların çok sevimli bulduğunu düşündüğünüz köpeği gezdirme bahanesiyle alır ve o kızın karşısına çıkarsınız. Bu bazen işe yarar bazen de yaramaz. Ama hikayemiz komediye doysun diye işe yarayan bölümüyle uğraşıcaz.

Kız gelir yanınıza ve şu diyaloglar geçer:

Kız: Ayyy, ne tatlı şey buuuu :)
Erkek: Eee kimin köpeği (havalı ve küçümseyeci bir tavırla)
Kız: Hımm, sahibi nerde acaba ?
Erkek: Benim !?
Kız: Israrla tatlıyım diyorsun yani ?
Erkek: Hı ? Şey.. ıı.. Yoo öyle bir niyetim yok ki..! (Yüzün asılır biraz tabi)
Kız: Neyse neyse, Bu tatlı şeyin cinsi ne ?
Erkek: (Şimdi s.çtık) Bulldog Bulldog.!
Kız: Çüş ya neresi bulldog bunun ?
Erkek: Yahu Bulldog dediysek Babası bulldog bunun. Annesi Kangal'dı.
Kız: Nasıl yani ! (Oha Falan olmuş vaziyettedir kızcağız)
Erkek: Ya işte kırma bu köpek, yani anası Terrier babası Kangal.
Kız: Hani Bulldog'tu babası ya ?
Erkek: Ne bilim işte, çiftleşirlerken başlarında durmadım ya ?
Kız: Öküz.!
Erkek: Ne Öküzü Lan ? Mal mal sorular soran benmiyim...
Kız: Allah Belanı Versin..!
Erkek: S.ktir Lan.!

Sen hava atıp kız çekmek için yanında dolaştırdığın köpeğin cinsini, yediği yemeği, içtiği suyu bilmezse işte böyle havanı alıp sana yedirirler :)

Benim tavsiyem, temiz ve güzel giyinin, birde kendiniz olun yeter :) Yoksa bu hanımları tavlamak için harbiden Öküz durumuna düşebiliyoruz.!

Görünen Köy Kılavuz İstemez


Başlıkta ki atasözü sanırım bu durumu anlatan en iyi özettir.

Bildiğiniz gibi bizim Türk insanımız bu konularda çok sinir bozucu olabiliyor. Tabi bizde kimi zaman yapmıyor değiliz hani :)

Yani gördüğün halde, illa ki onaylatıcaksın karşı tarafa ne yaptığını..

Ufak bir örnek diyalog vermek gerekirse;

- ZırrrRRrrRR..!

+ Alo0o ?

- He Mahmut uyur musun ?

+ Evet, Zaten şuan rüyamda telepati gücüylen iletişim kuruyoruz Ahmet.!


Ya da şöyle bir örnek diyalog olabilir;

(Diyelim ki bir kişinin Avukatlık bürosunda işi var ve yolda gördüğü bir "Avukat bilmem ne" tabelası üzerine Apartmana giriyor.)

- Merhabalar,

+ Buyrun hoşgeldiniz, nasıl yardımcı olabilirim ?

- Burası Avukatlık bürosumu ?

+ Aa, hiç olur mu ? Aslında burası Süper Market ve Tabeladaki Avukat yazısını Yem olarak atıyoruz..

- Nasıl yani ?

+ Lan yürü git hastamısın nesin.!


Lafın özü, bu gibi diyalogları en çok kuran ülke insanı olma özelliğine sahibiz diye düşünüyorum. Bu bir yetenek olsa gerek :)

Sevgiliniz ve Yalnızlığınız


Şimdi burada Embesillik ile Yalnızlık kavramlarını birbirinden ayırmak lazım. Karikatür de resmedilen kişi biraz Embesile benziyor kabul ediyorum. Fakat o kişinin yalnızlığındaki çaresizliğini de resmetmiş olabilir sevgili Selçuk Erdem Abimiz.

Hani bir söz var Güldürürken Düşündürmekte gerekir diye..

İşte bu karikatüre gülüyoruz ama çevremizde veya kendi içimizde bu tip durumlar yaşamadık mı ?

Özenle yazılmış Aşk Mektupları ama yine kendi kendimize postaladığımız mektuplardır bunlar.

Arkadaşımızın Cep Telefonundan kendi Telefonumuza çektiğimiz aşk kokan Sms'ler..

Bu örnekler büyüdükçe büyür ve insan bunları yaparak sadece kendini kandırır. Peki bir insan neden kendini kandırma eğiliminde bulunur ki ?

Bunun bir nedeni varsa, kesinlikle Mahalle daha doğrusu Arkadaş çevresi baskısıdır. Senin tipsiz olduğunu yüzüne vurmazlar ama hiç yanında kız arkadaşın olmadığı için türlü türlü şakalarla moralini alt üst eder ve seni çevreden soğuturlar.

Bunun akabinde ise paranoyak davranışlar sergilemeye başlarsın. Tıpkı az önce anlattığım Aşk mektubu ve Aşk kokan Sms'ler gibi :)